Değerli meslektaşımız,
Bilindiği gibi Sağlık Bakanlığınca 03.02.2015 tarihinde değiştirilen Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik uygulanmasında sorunlara yol açan konularda uygulama birliği sağlanması için 20.04.2015 tarihinde bir genelge yayınlayarak uygulamanın bu genelgeye göre yapılmasını istemiştir. Aynı genelge ile sağlık kuruluşlarının fiziki, teknik ve tıbbi açıdan yönetmeliğe uygun hale getirilmesi, getirmeyenlere yaptırım uygulanması için de 30.10.2015 tarihine kadar süre vermiştir.
Yönetmeliğe karşı tüm Odaların da katkılarıyla TDB Hukuk Bürosu tarafından çok geniş bir yürütmeyi durdurma ve iptal istemi ile Danıştay’da dava açılmıştır.
Sağlık Bakanlığı davada savunmasını yapmış TDB Hukuk Bürosu bu savunmaya karşı da yine Odaların da katkılarıyla değerlendirmelerini Danıştay 15. Daire Başkanlığına sunmuştur.
Hukuksal açıdan süreç tamamlanmış olup yakın bir gelecekte Danıştay 15. Dairesi’nin, kararını açıklaması beklenmektedir. Danıştay’ın kararını açıklamasından sonra yönetmeliğin içeriği ve yaptırımları netleşecektir.
Bu süreçte yine Odalar ve TDB Yönetmeliğin değiştirilmesi ve yaptırım uygulanmasının ertelenmesi için girişimlerini sürdürmüştür. Yapılan girişimler sonucu Sağlık Bakanlığınca uygulamanın ertelenmesi ve yönetmeliğin ciddi sorunlara yol açan düzenlemelerinin değiştirilmesi için çalışma yürütüldüğü bilgisi verilmiştir.
30.10.2015 tarihinden itibaren denetimlerin başlayacağı ve yaptırım uygulanacağının ilçe sağlık müdürlüklerince meslektaşlarımıza duyurulması üzerine tedirginliklerin yaşandığı görülmektedir.
Öncelikle belirtmeliyiz ki değerli meslektaşlarımızın bu ölçüde tedirgin olmalarına gerek olmamakla birlikte bir yandan sağlık kuruluşlarının yönetmelikteki koşullara uyumu için gerekli hazırlıkları yapmaları yerinde olacaktır.
Yönetmeliğin Ek 8’inde bulunan Müeyyide Formu denetimlerde tespit edilen eksiklikler karşısındaki yaptırımları belirlemektedir. Bu formda bulunan 27 adet yaptırımdan birinci (1) tespitte yalnız yedi (7) tanesinde Sağlık Kuruluşlarının faaliyetlerinin durdurulması yer almaktadır. Diğer yirmi (20) tanesinde ise eksikliğe göre bir önceki aya ait Brüt Cironun binde 1’i, binde 3’ü, binde 5’i kadar idari para cezası ile cezalandırılacağı;
Aynı eksikliklerin ikinci (2.) kez tespit edilmesinde yine bir önceki aya ait Brüt Cironun binde 2’si, binde 6’sı, yüzde 1’i kadar idari para cezası ile cezalandırılacağı;
Üçüncü (3.) kez tespit edilmesinden sonra sağlık kuruluşlarının faaliyetinin bir (1) gün, beş (5) gün, yedi (7) gün, on (10) gün süreyle durdurulacağı yer almaktadır.
Sağlık kuruluşunun faaliyetinin ilk tespitte durdurulması ise;
- Ruhsat Belgesi veya Uygunluk Belgesi olmadan hizmet verilmesi
- Yasalarca suç kabul edilen tıbbi işlemlerin yapıldığının tespit edilmesi
- Haksız unvan kullanıldığının tespit edilmesi
- Dişhekimi harici sağlık mensuplarının ağızda çalıştığının tespit edilmesi
- Sağlık kuruluşundaki birimlerin yetkisiz kişilerce kullanıldığının tespit edilmesi
- Hasta bilgilerinin gizliliğinin ihlal edildiğinin tespit edilmesi
- Genel Tababete giren müdahalelerin yapıldığının tespit edilmesi, hallerinde uygulanacaktır.
TAEK’ten Alınacak Lisans Belgesi, Tıbbi Atıkların Bertarafı ile ilgili yapılması gerekenler, İş Sağlığı ve İş Güvenliğine ilişkin mevzuata uygun tedbir alınması ise bu yönetmelikle getirilmiş zorunluluklar değildir. Daha önce getirilmiş başka düzenlemelerin yönetmelikle çakıştığı yerlerdir.
Yine, “Teşhis ve tedavi edilenler ile çalışanlar için hasta ve çalışan güvenliğinin sağlanması ve korunmasına dair ilgili mevzuatta belirtilen tedbirler alınır,” hükmünün denetlenmesinin İlçe Sağlık Müdürlüklerince değil İş Sağlığı ve İş Güvenliği Müfettişlerince yapılabileceği, Sağlık Bakanlığı’nın Danıştay’a verdiği savunmada da Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) ile yapılmış Hizmet Sözleşmesinin olup olmadığının sorgulanmasının yeterli kabul edileceğinin yazılı olduğu,
“Yangın için gerekli tedbirlerin alındığına dair yetkili merciden alınmış belge”nin muayenehanenin bulunduğu binanın tamamına yönelik ve tamamını ilgilendiren bir konu olduğu, muayenehanelerin sahibine orantısız bir yükümlülük getirdiği için istenemeyeceği ve denetimin İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na göre yapılacağı,
Giriş, kapı, asansör, merdiven, tuvalet ve lavabo gibi fiziki alanların denetiminin Belediyelerce yapılacağı, muayenehanelerin faaliyeti açısından zorunluluk taşımayan bu şartların İlçe Sağlık Müdürlüklerince yapılan denetimlerde aranmaması gerektiği,
Yine, “Bodrum katlar dahil kat adedi 4 ve daha fazla olan binalarda muayenehane açılması halinde asansör bulunması zorunludur,” hükmünün hizmetin sunumu ile bir bağı olmadığı ayrıca asansör zorunluluğunun ancak 01.06.2013 tarihinden sonra inşaatına başlanan binalar için geçerli olduğu,
“Bina yapı kullanma izin belgesinin müdürlükçe her iki taraflı onaylı sureti muayenehane açılışında istenir,” hükmü incelendiğinde ülkemizde fiilen kullanılan yapıların yaklaşık yüzde 70’inin yapı kullanım izin belgesinin olmadığı,
İnsanların oturduğu avukatlık, mimarlık, SMMM yapanların faaliyet gösterdiği binalarda aranmayan iskân izninin muayenehanelerde aranmasının doğru olmadığı, ayrıca konunun Belediyelerin yetki alanına girdiği, iskan belgesinin olup olmamasının dişhekimliği hizmetlerinin sunumuyla doğrudan bir ilişkisi olmadığı için istenmemesi gerektiği tarafımızdan değerlendirilmektedir.
Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu