Sağlık Bakanlığı; odamıza meslektaşlarımıza yaptığı bir duyuru nedeni ile yönetim kurulunun görevden alınması istemiyle dava açtı.
Eğitim kurumları, basın, yargı, Anayasa Mahkemesi hayatın tüm alanları her türlü yöntem kullanılarak kontrol altına alınmaya çalışılıyor.
Sosyal, ekonomik, hukuki ve siyasi sorunların çözümünde farklı yaklaşımları olan tüm yapılar yok edilmesi gereken “düşman” olarak görülüyor.
Çoğulculuğun, farklılığın yok sayıldığı, hayatın her alanının tek tipleştirilmeye çalışıldığı bu süreçten İstanbul Dişhekimleri Odası da nasibini aldı.
Davanın açılması ve zamanlaması da manidardır. Odamızın genel kurulunun yapılacağı bir dönemde böyle bir dava açılarak bir yerlere mesaj verilmek istendiği ortadadır.
Evet; biz dün
“Birlikte ve kardeşçe yaşamak istiyoruz, Geleceğe umutla bakmak istiyoruz, Ölüm istemiyoruz barış istiyoruz.“ dedik,
“İnanç ve düşüncelerimizi özgürce ifade etmek ve yaşamak; yaşam hakkını savunmak, dil, din ırk ayrımı yapmadan Yurtta Barış Dünyada Barış idealinin savunucusu olmak; hekim ve insan olmanın gereğidir” dedik,
“Alevi Sünni, Türk Kürt, asker polis, bebek çocuk, küçük büyük, ana baba, yerli yabancı insanların ölmediği ölmeyeceği taraftayız.“ dedik,
‘’Dünyanın ilk ulusal kurtuluş savaşını birlikte veren Anadolu’nun iki kadim halkının zihinsel ve duygusal kopuşuna zemin hazırlayan savaş politikalarının karşı tarafındayız.“ dedik.
İnsanlık tarihi her zaman, şiddeti değil barışı savunanları haklı çıkarmıştır. Biz sağlık çalışanları yaşam hakkı ve barışı savunmayı ilk görevlerimizden sayarız. Barış için, düşünceyi ifade özgürlüğü için atılan her adımın bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yanında olacağız.
Bugün de diyoruz ki: İnsanlık tarihinin beyaz sayfalarında; bu değerleri savunduğumuz için bize dava açanlar kara bir leke olarak yer alacaktır.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu