Türk Dişhekimleri Birliği, 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilecek referanduma ilişkin değerlendirmesini 9 Mart tarihinde gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı.
Basın toplantısına; TDB Genel Başkanı Dr. A. R. İlker Cebeci, Genel Sekreteri Neslihan Sevim, Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Dr. Faik Serhat Özsoy ve Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ
"Referandum Değerlendirmesi"
Değerli Vatandaşımız,
Acil ihtiyacımız olmadığı halde "Anayasa’ nın sadece yönetim şekline yönelik değişikliği teklifi" hızla referandum sürecine kadar getirilmiştir.
Anayasa değişikliği ile ne yapılmak istendiğini iyi sorgulamalı ve geleceğin için kendi tercihini vicdanının sesi ile yapabilmelisin.
Yeni Anayasa ve onun sağlayacağı düzen; ülkenin büyük halk çoğunluğu için yaşamı olumsuz etkileyecektir. Çünkü demokratik geleneklerin aksine ülke yönetiminde senin direk denetimini engelleyecektir.
Sormalısın; yeni Anayasanın hangi maddeleri ile ücretler düzenlenmekte, asgari ücret insani sınıra getirilmekte, özlük hakları iyileştirilmekte, taşeronluk kaldırılmakta, haber alma özgürlüğü getirilmekte, ithalat yerine üretim artırılmakta, tarım ve hayvancılık alanına çare getirilmekte, kadına şiddete çözüm üretilmekte, adalet bağımsızlaştırılmaktadır. Yeni Anayasa hangi yapısıyla daha önce yapılmayanları yapılır hale getirecektir? Zaten meclisten istenen her kanun, her KHK ve diğer bütün düzenlemeler 15 senelik tek partili iktidar döneminde zaten hızla çıkmakta iken yeni anayasa daha neyi yapılabilir hale getirecek, neyi hızlandıracaktır?
Karnın daha mı fazla doyacaktır? Çocuğun daha iyi eğitim mi alacaktır? Sağlığın daha iyi mi olacaktır? Hak yerini daha mı iyi bulacaktır? Gençlerimiz savaşmayacak, şehit olmayacak mıdır? Anaların gözyaşı dinecek evlatlarına yakılan ağıtlar bitecek midir? Can ve mal güvenliğin artacak mıdır? Komşu ülkelerle ilişkiler düzelecek midir? İşçisi, memuru, asgari ücretlisi, işsizi, atanmamış öğretmeni, amelesi, köylüsü, kadını, savcısı, hâkimi, sağlıkçısı yani emekçiler yeni Anayasa ile daha mı refah içinde olacaktır.
Değişikliğin sonuçlarından biri olarak halkın egemenliği tek kişiye devredilerek ve bu güç her kimin eline geçerse o kişi her an, her şey için ve her yerde istediği kararları alabilecek ve uygulamasını denetimsiz olarak yapabilecek. Devlet bütçesi, hukuk, parlamento seçimi, ordu yönetimi, KHK ve ülke güvenliği, meclisin varlığı hep bu tek kişiye göre belirlenecek. Bu tür yönetimler demokratiklikten uzaklaşır, keyfileşir, her şeyi en iyi kendi bilir ve halkın tamamı için hayatı zorlaştırır.
Sormalısın; Anayasa değişikliği ile Türkiye Cumhuriyeti’ nin demokratik ve laik düzenini, kuvvetler ayrılığı ilkelerini, bağımsız yargıyı, denetim mekanizmalarını güçlendiren ve millet iradesini kendisinden başka hiçbir güce devretmeyen bir yapı kaybolmakta mıdır?
Anayasanın “iktidarın mutlak gücü için sınırlayıcı, bireyler için de hak ve özgürlüklerin tam güvencesi”özelliğini koruması, Anayasanın “iktidarın mutlak gücünü tek kişi eliyle dayatan, bireylerin hak ve özgürlüklerini sınırlayan” bir şekle dönüştürülmemesi amaç olmalıdır.
Demokrasiye, çoğunlukçu değil çoğulcu yönetim olasılıklarına, parlamenter sisteme, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve devrimci değerlerine ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için vicdanının ve aklının sesine kulak vermelisin.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ