Basına ve Kamuoyuna
Enkaz Altında Kalmadan…
Depremler ülkemizin gerçeği. Bu gerçeği 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinde çok acı şekilde tecrübe ettik.
Aradan geçen 20 yılda yaşananlardan ders almak ve beklenen büyük İstanbul depremine ilişkin kalıcı önlemler alınması gerekirken, ne yazık ki toplanma alanlarının yapılaşmaya açıldığını, konteynırların yağmalandığını, halkın yeterince bilgilendirilmediği ve depreme hazırlanmadığını gördük.
5.8 şiddetinde ve ciddi hasarın olmadığı bir depremde bile hem yetkililerin hem de halkın büyük panik yaşadığı, neler yapılacağı konusunda doğru bilgilere sahip olunmadığı aşikârdır.
Kuruluşu 1908’e dayanan Türkiye’nin en eski fakültesi olan İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi 1999 depreminde de büyük hasar görmüş ve bu konuda çeşitli defa uyarılar yapılmış olmasına rağmen kalıcı bir çözüm yerine basit müdahaleler yapılmış ve oluşan hasar, makyajla düzeltilmeye çalışılmıştır.
O dönemde yapılanların kalıcı bir çözüm olmadığı dünkü 5,8 şiddetindeki depremde dökülen makyajla ortaya çıkmıştır.
Hastaların, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin can güvenliğinin tehdit altında olduğu böyle bir binada eğitim ve öğretimi sürdürmek insan hayatını hiçe saymaktır.
İsteğimiz; Bakanlıktan yerel yönetimlere ve rektörlüğe kadar sorumluluğu olan herkesin konunun ciddiyetini fark etmesi ve üzerine düşenleri ivedilikle yapmasıdır. Fakülte yönetiminin uyarıcı görevini yerine getirmesini, fakültenin yerinde yenilenmesi için çaba göstermesini ve konunun takipçisi olmasını bütün meslektaşlarımız adına istemekteyiz.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu