Gözaltıların Hedefi Muhalefet Odakları! İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından "KCK" soruşturması kapsamında 13 Şubat 2012 tarihinde birçok ilde sendika ve emek örgütlerine yapılan baskınlarda, aralarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişi gözaltına alındı. Odamızın da bileşeni olduğu Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu, bir yandan emek düşmanı yasa tasarıları yaparken bir yandan da bu tasarılara karşı mücadele verenlere yönelik baskı politikası yürütenleri kınamak için bugün (16 Şubat 2012) İstanbul Tabip Odası’nda ortak bir basın açıklaması yaptı. 16.02.2012 Basın Açıklaması
Aralarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası yöneticilerinin de bulunduğu, çoğu kadın onlarca emek örgütü yöneticisinin “özel yetkili savcı ve mahkemelerin” hışmına uğramasından endişeliyiz! Demokratik ülke olmanın ön koşulu muhalefete tahammülden geçer. Muhalefetin de olmazsa olmaz bileşenleri sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum örgütleridir. Bizler İstanbul’da bulunan sağlık meslek odaları olarak, yıllardır birlikte “sağlık hakkı” mücadelesi yürüttüğümüz sağlık sendikası yöneticilerinin bir gecede “terör örgütü” üyesi zannıyla gözaltına alınmasını kabullenemiyoruz. Önceki örneklerinde olduğu gibi bu gözaltıları yıllarca süren uzun tutukluluk sürelerinin takip ediyor olması ise endişelerimizi daha da arttırıyor. Bir ülkede hemen herkes telefonlarının dinleniyor olması kuşkusu ile konuşuyor, her yerde izlendiği duygusu ile yaşıyor ve yıllardır sürdürdüğü demokratik muhalefet kanalları içindeki etkinlikleri bir anda “terörle mücadele yasası” kapsamında ve “özel yetkili savcı ve mahkemelerin” huzurunda sonu tutuklulukla biten gözaltılara dönüşüyorsa, orada huzurdan, toplumsal barıştan ve demokrasiden söz edilemez. Başta sağlık olmak üzere tüm kamusal hizmet alanlarında uygulanmakta olan neoliberal özelleştirme politikaları, gerek sağlık çalışanlarının emeğinin ucuzlatılması ve esnek-güvencesiz çalıştırılmaları gerekse bu hizmetlerin tüm yurttaşlar için daha pahalı hale getirilmesi sonuçlarını yaratmaktadır. Sağlık ve eğitim alanında alenileşen bu politikalara karşı doğal olarak en güçlü demokratik tepki; bu alanlarda faaliyet gösteren biz sağlık meslek odaları ile birlikte kararlı mücadele yürüten KESK ve bağlı sendikaları tarafından gösterilmektedir. Son olarak Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz GöREV eylemleri ve öncesinde onbinlerce sağlık çalışanı ile Ankara’da gerçekleştirdiğimiz 13 Mart “Sağlık Mitingi”ni bizler şu anda gözaltında bulunan sendika yöneticileri ile birlikte gerçekleştirdik. Genel Sağlık Sigortası’nın bu haliyle uygulanmasına birlikte karşı çıktık. Sağlık emekçilerinin grevli toplu sözleşmeli sendika taleplerini birlikte dillendirdik. Bu nedenle bu gözaltılarla somutlaşan uygulamaların “sendikal mücadeleyi baskılamak” ve “hak talep etmeyi ortadan kaldırmak” gibi sonuçları olacağı ve böyle algılanacağı bilinmelidir. Hukuk insanları, kurumları, etkinlikleri korumak için vardır. Hukuk toplumsal düzeni, huzuru ve güveni tesis etmekle yükümlüdür. Eğer milyonlarca yurttaşta, tabip odalarında, dişhekimleri odalarında, veteriner hekim odalarında, eczacı odalarında hukuka karşı güven zedelenmeye başlamış ise ortada büyük bir sorun var demektir. Sağlık meslek odalarının başkanları olarak başta üyelerimiz olmak üzere, birlikte mücadele yürüttüğümüz sendika yöneticilerinin ve üyelerinin her an gözaltına alınabileceğinden endişe duyuyoruz. Gözaltına alınmış olan SES Sendikası eski başkanı başta olmak üzere çoğu kadın tüm sendikacıların bir an önce serbest bırakılmalarını, herkes için adil yargılanma hakkının gerçekleştirilmesini ve “özel yetkili mahkemelerin” kaldırılmasını istiyoruz. İstanbul Tabip Odası -İstanbul Eczacı Odası İstanbul Dişhekimleri Odası- İstanbul Veteriner Hekimler Odası
|