İsrail-Filistin Çatışmasında, İnsanlık Ölüyor
7 Ekim’de HAMAS’ın İsrail’e saldırısında, binden fazla sivil öldürüldü. Aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu sivillerin katledilmesi, insanlık suçudur, kabul edilemez. Ancak, İsrailli silahlı yerleşimcilerin süregelen toprak gaspı ve Filistinlilere uyguladığı şiddet hesaba katılmadan, yalnızca Hamas’ın yaptıklarının kınanmasıyla, sorunun anlaşılması ve çözülmesi olanaklı değildir.
Hamas’ın saldırısı öncesinde hem İsrail devletinin, hem de İsrailli yerleşimcilerin, Gazze ve Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilere, her türlü insanlık dışı muameleyi reva gören, saldırgan tutumu; öfke birikimi yaratmıştır. Gazze'de İsrail, sürekli yasa dışı şekilde, yeni yerleşim birimleri kurmaya devam etmektedir. Oslo Anlaşmalarının imzalandığı 1993’te, Doğu Kudüs de dâhil, Batı Şeria’da sadece 110 binin üzerinde Yahudi yerleşimci varken bugün bu sayı, 700 bini geçmektedir. Gazze ve Batı Şeria, yıllardır açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Bu yıl, sadece Ocak - Şubat aylarında, İsrail güvenlik güçleri tarafından, 63 Filistinli öldürülmüştür. İşgal altındaki topraklarda yaşayan, o toprakların gerçek sahiplerine yönelik, cezasız kalan katliamların engellenememesi, karşı şiddetin tırmanmasına yol açmıştır.
Sonuçta, binlerce çocuk, kadın, sivil insanlar, tüm dünyanın gözü önünde katledilmekte, Gazze’de, 2 milyon insan, aç, susuz bırakılmakta ve yurtlarından göç etmeye zorlanmaktadırlar.
ABD ve uluslararası toplum, İsrail'in saldırganlığını durdurmadıkça, Ortadoğuda barış tesis edilemez. Her şeye rağmen, Filistin halkının özgür yaşama mücadelesi; İsrail halkı ile birlikte, barışçıl çözümler üretmeyi hedeflemelidir. Esas çözüm, İsrail’in işgalci tutumunu terk etmesi, İsrail ve Filistin halklarının, birbirini boğazlamadan, o topraklarda, barışçıl ve demokratik bir yaşam kurmalarıdır. Sivilleri hedef alan saldırılar, sadece çözümsüzlüğü derinleştirmektedir.
Tüm Dünyanın Barışa İhtiyacı Var, Savaşa Son Verin!
BM Gözetiminde Derhal Ateşkes ve Müzakere Süreci Başlatılmalıdır!