Türk Dişhekimleri Birliği Başkanlar Konseyi Toplantısı, 28-29 Eylül 2012 tarihleri arasında Muğla Suntopia Tropical Hotel’de yapıldı. TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile Dişhekimleri Odalarının Başkan ve yöneticilerinin katıldığı Başkanlar Konseyi toplantısında; Odamız adına Başkan Murat Ersoy, Genel Sekreter Ayten Yıldırım ile Yönetim Kurulu üyelerimiz yer aldılar.
İki gün süren toplantıda gündem maddeleri olarak belirlenen; “Ağız ve Diş Sağlığı-Genel Sağlık İlişkisi Konusunda Farkındalık Projesi”, “Dişhekimlerinin Birden Çok Yerdeki Mesleki Çalışmalarının Usul ve Esasları Hakkında Yönerge”, “Türk Ticaret Kanunu, Ağız Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğin 32. Maddesinde yapılan değişiklik ile diğer sağlık mevzuatlarındaki değişikliklerin mesleğe yansımaları”, “Başta muayenehaneler olmak üzere tüm özel sağlık kuruluşlarından “Hizmet Alımı” konusundaki son gelişmeler”, “Mezuniyet sonrası TDB Odalar ortak eğitim çalışmaları”, “2013 FDI Dünya Dişhekimliği Kongresi hazırlıkları” görüşüldü.
İki gün süren toplantının ardından bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Sonuç bildirgesinde; Türk Dişhekimleri Birliği’nin diş hekimlerinin kendi adlarına bağımsız olarak meslek icra ettikleri muayenehanelerin yok edilmesine, düşük ücretlerle uzun saatler çalıştırılmalarına yönelik sistemli yasal değişikliklere ve hekim emeğinin değersizleştirmesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada karşı çıkacağının altı çizildi.
BAŞKANLAR KONSEYİ TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
28–29 EYLÜL 2012 / MUĞLA
Toplumun her kesiminin BARIŞ talebini bu kadar dile getirmesine rağmen, dünyada ve ülkemizde terör ve savaş devam ediyor. Demek ki BARIŞ’ı yüksek sesle istemenin dışında ‘Barış için ayağa kalkmak’ gerekiyor. Toplumsal barışın inşası ve korunması için, sebebi ne olursa olsun insanların ölmesine yol açan şiddeti kınıyor ve olağanlaşmasını istemiyoruz.
Savaş ve terör insanların sosyal, siyasal, kültürel yaşam pratiğini bozmakta, savaşlara ayrılan bütçeler nedeniyle sağlık hakkı, eğitim hakkı gibi pek çok insani hak askıya alınmaktadır.
Türk Dişhekimleri Birliği’nin toplum sağlığını yükseltmeye yönelik, koruyucu tedavileri önceleyen, hekim seçme özgürlüğü tanıyan, hastaların özel ağız diş sağlığı hizmeti veren kurumlardan da yararlanması projesinin ekonomik gerekçeler öne sürülerek gündemden kaldırılması da bu hak kayıplarına bir örnektir. Her fırsatta ekonomik büyümeden ve kişi başına düşen gayri safi milli hâsılanın arttığından bahseden, dünyanın büyük ekonomilerinden biri olma iddiasında olan bir ülke için bu bütçenin ekonomik gerekçelerle reddedilmesinin mantıklı bir açıklaması yoktur.
Son yıllarda yapılan düzenlemelerle, sağlık hizmeti sunumunda hekimlerin, işverenlerin, idari ve siyasi otoritenin etkilerine daha açık hale gelmelerine zemin hazırlanmıştır. Kâr amacıyla, reklam yoluyla, daha fazla hasta mantığıyla piyasalaştırılan sağlık hizmeti sunumu, hastaların tüketiciye dönüştürülmesine neden olurken, hekimlere ve diğer sağlık personeline yönelik şiddetin artışında da önemli bir etken olmuştur.
Türk Dişhekimleri Birliği kuruluş amacına uygun olarak,
- Ağız diş sağlığının sağlık hakkı gibi temel insani bir hak olduğunu ve her birey için eşit, ulaşılabilir ve nitelikli olması gerektiğini;
- Ağız diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu;
- Dişhekimi istihdamının, insan gücü planlaması dahilinde, coğrafi dağılım gözetilerek yapılmasını;
- Yeni Dişhekimliği Fakülteleri açılması yerine, eğitimin niteliğinin arttırılması ve standardının sağlanması gerekliliğini;
- Uzmanlık ve doktora konusunda halen devam eden sorunların ve belirsizliklerin çözülmesini;
- Birçok ülkede zorunlu olan mezuniyet sonrası eğitimin önemini ve Meslek Örgütümüz kontrolünde yapılmasının gerekliliğini;
- Son yıllarda yapılan düzenlemelerle meslek örgütlerinin yetkisizleştirilerek etkisizleştirilmesine karşı durmayı;
- Dişhekimlerinin kendi adlarına bağımsız olarak meslek icra ettikleri muayenehanelerin yok edilmesine, düşük ücretlerle uzun saatler çalıştırılmalarına yönelik sistemli yasal değişikliklere ve hekim emeğinin değersizleştirmesine karşı durmayı; savunmuş ve bundan sonra da savunmaya devam edecektir.