Türk Dişhekimleri Birliği'nin Toplaum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısına Sağlık Bakanı Prof.Dr. Recep Akdağ katıldı. Akdağ basın toplantısında yaptığı konuşmada; Farkındalık Projesi, hizmet alımı ve 2013 Dünya Dişhekimleri Birliği Kongresi gibi üç önemli konu hakkında açıklamalarda bulundu.
“22 Kasım’da bu anlamlı günde TDB’nin düzenlediği basın toplantısında bulunmaktan dolayı mutluyuz. Maalesef toplumumuzun ağız diş sağlığı iyi değil. Vatandaşımız ağızında çürük var. Ağız diş sağlığını korumak için basitçe günde 2 kere çocukluk çağından başlayarak dişlerimizi fırçalamak, gerekirse diş ipi kullanmak yeterlidir. Topluma bu alışkanlığı kazandırmamız lazım.
Türkiye’de bulaşıcı olan hastalıklar azaldığı için bizde artık enerjimizi ve mesaimizi bulaşıcı olmayan hastalıklara yoğunlaştırıyoruz.
Bireyin sağlıklı yaşamasını temin edebilecek ana maddeleri şöyle sıralayabiliriz.
Tütün kullanmamak
Alkol kullanmamak
Şişmanlık
Hareketsizlik
El yıkama
Ağız diş sağlığı
Sigara kullanımı, el yıkama ve şişmanlık konusunda Bakanlık olarak geçmiş yıllarda ciddi medya kampanyaları yürüttük. Ağız diş sağlığı konusunda da farkındalık yaratmak için önümüzdeki yıl projemizi uygun bir takvimle kamuoyuna duyurmaya kararlıyız. Bu proje de TDB ile birlikte çalışacağız. Biz gerek bilgi birikimleri olsun gerekse meseleye sahip çıkışları olsun meslek örgütleri ile birlikte çalışmaya her zaman istekliyiz. Bu mesele de de TDB ile el birliği ile çalışacağız.
Toplumumuzda ne yazık ki basit hastalıklar için doktora gitme yaygınken çok daha önemli olan ağız diş sağlığı sorunları için dişhekimine gitme sıklığının maalesef çok az olduğunu görüyoruz. Kişilerin de gayreti ve teşvik edildiği özellikle koruyucu programlarla toplumun ağız diş sağlığı sorunlarını aza indirebiliriz.
Bir kez daha vurgulamak isterim ki ağız diş sağlığı- genel sağlık ilişkisi çok önemlidir. Azıcık öksürsek antibiyotik almak gibi yanlış bir alışkanlık var toplumumuzda ancak berbat bir ağız diş sağlığı durumunda bile insanlarımız dişhekimine gitmeyi geciktiriyor. Dayanamayacağı son noktaya kadar bekliyor ve ondan sonra gece yarısı dişhekimine gidiyorlar.
Sağlık Bakanlığı olarak ağız sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunun farkındayız. Ancak bu gerçek tüm dünyada bilinmesine rağmen gelişmiş ve hatta sağlık sigortacılığı konusunda ileri düzeyde olan ülkelerde bile ağız diş sağlığı hizmetleri çocukların koruyucu hizmetleri dışında sigorta kapsamında değildir. Türkiye’de ise bu hizmetler genel sağlık sigortası kapsamındadır.
“Can boğazdan gelir” lafı aslında “Can boğazdan çıkar” olarak değiştirilmelidir. Ağız dediğimiz bu yer gerek beslenme ve gerekse diş ve diş eti temizliği açısından insan için çok önemli bir organımızdır. Bu konuda önemli adımlarda attık. Vatandaşımızın dişhekimine ulaşması için kamuyu çok güçlendirdik. Biz göreve başladığımızda kamuda ağız diş sağlığı hizmetleri inanılmaz zayıf bir noktadaydı. 2002’de 2438 dişhekimine karşılık, 1465 diş üniti vardı. Yani her dişhekimine bir ünit bile düşmüyordu. Bugün ise ünit sayısı 6048’e yükseldi, Ocak 2012 itibarıyla da ADSM sayısı 123’tür.
2013-2018 yıllarını kapsayan koruyucu ağız diş sağlığı eylem planı yaptık. Dün TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile yaptığımız görüşmede bu eylem planını ele aldık. TDB ve Türkiye Halk sağlığı Kurumu bir kere daha bu eylem planının üzerinden geçecekler ve önümüzde ki 5 yıl bu programı hayata geçireceğiz.
Eylem planı kapsamında bilimsel komisyon oluşturduk, koruyucu hekimlik el kitabı ve izlem takvimi ve aile hekimlerimiz için bu konuda bilgilendirici rehberleri hazırladık.
Elbette toplumun tüm kesimlerinin ağzı diş sağlığına önem veriyoruz ama öncelikli hedef grubumuz;
3 yaşa kadar çocuğu olan anneler,
İlk daimi süren 6 yaş çocukları,
Gebeler
Engelliler
Bugüne kadar 8 milyon okul çocuğu tarandı, 8 bin vatandaşa evde sağlık hizmetleri kapsamında mobil ağız diş sağlığı hizmeti verdik.
Teşekkür ederim arkadaşlar. Umut ediyorum ki burada önümde gördüğüm basın kuruluşlarından gelen muhabir arkadaşlarımızın çabaları sonuç verir ve editörlerde katkı sağlar ve farkındalık yaratmaya yardımcı olurlar.
Hizmet alımı
2002 yılında dolgu + kanal işlem sayısı kamuda (SSK ve Bakanlık hastaneleri) 360 bin iken Ocak 2012 tarihi itibarıyla bu sayı 8 milyona yükselmiştir. Hala bu sayı yetersizdir çünkü toplumun ihtiyacı bu sayıdan çok daha yüksektir. Mutlaka özel dişhekimlerinin de sistem içine alınması gerekiyor. SGK ile sektör arasındaki çalışmalara Bakanlık olarak biz ara yüz oluşturuyoruz. Yalnız olayın finansal bir boyutu var.
Hizmet alımı konusunda kararı verecek olan SGK’dır. Ancak SGK bu konuda tek başına karar vermiyor, Başbakan Yardımcımız Ali BABACAN başkanlığında Hükümetimizin 5 Bakanlığı bu konuda ortak çalışmaktadır. Ağzı diş sağlığı çok önemlidir ancak tüm ağız diş sağlığı hizmetlerinin temel teminat paketi içinde kamuda ücretsiz verildiği ülkemizde özellikle koruyucu hekimliği öne çıkaran bir model üzerinde çalışmalar sürüyor ama mesele 1.derecede finansman meselesidir. Yüksek fiyatlarla SGK özelden hizmet alamaz. Bir de şunu belirtmeliyim ki doğrudan değil ama kamuda çok bekleme söz konusu olduğunda zaten özele sevk imkanı vardır.
2013 Dünya Dişhekimliği Kongresi
28-31 Ağustos 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek olan Dünya Dişhekimliği Kongresi’ne Bakanlık olarak aktif destek verdiğimizi buradan belirtmek isterim.”
Toplantının sonunda TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL tarafından Sayın Bakana bir plaket verildi. Plaketi alan AKDAĞ, “Aslında 22 Kasım Ağız Diş Sağlığı Haftası nedeniyle Sağlık Bakanlığı olarak asıl bizim Türk Dişhekimleri Birliği’ne bu plaketi vermemiz gerekiyordu, başkan nezaket gösterdiler. Çünkü ana görev Sağlık Bakanlığı’na ait, onlar katkı sağlıyorlar.” şeklinde konuştu.