Hasta ile dişhekimi arasındaki ilişki sebebiyle öğrenilen bilgiler hasta sırrı olarak nitelendirilir. Söz konusu bilgilerin hastanın rızası olmaksızın yargı da dahil olmak üzere hiçbir makam ile paylaşılmaması yasa ile güvence altına alınan önemli bir hasta hakkıdır. Ceza Muhakemesi Kanununa göre “hekimler, dişhekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler” ile ilgili olarak, bu kişilerin ceza soruşturmasında dahi tanıklıktan kaçınmalarına olanak vermektedir. Ayrıca, hasta sırrının ilgilinin rızası olmaksızın yetkisiz kişilere verilmesi veya açıklanması, Türk Ceza Kanunu ile para ve hapis cezası yaptırımına bağlanmıştır.
Dişhekiminin tanıklıktan kaçınmasını gerektiren, hatta aksi tutumun hapis cezası yaptırımına bağlandığı hasta bilgilerinin her türlü ayrıntısıyla Sağlık Bakanlığı’na iletilmesine ilişkin zorunluluk getirilmiştir. Ayrıca, Bakanlıkla kurulacak bu iletişim için gerekli bilgisayar programının dişhekimleri tarafından satın alınması istenmektedir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 663 sayılı KHK’dan dayanak alan bu uygulama birkaç açıdan hukuka uygun bulunmamaktadır. Öncelikle hastaların bütün bilgilerinin kimlik bilgileriyle birlikte paylaşılmasının istenmesinin Bakanlığın yürütmekle yükümlü olduğu hizmetler bakımından gereği yoktur. Buna karşın kişilerin bütün kimlik ve sağlık verilerinin toplanması, hasta haklarını ihlal ettiği gibi hukuka da aykırıdır. Diğer yandan, Bakanlık ile veri paylaşımı için özel bir bilgisayar programının kullanılması, bu programın da özel şirketlerden en az 1.000 lira verilerek satın alınması gereklidir. Ayrıca bu programın kullanılabilmesi için uygun bir bilgisayar edinilmesi ve internet bağlantısının da kurulması zorunludur. Bütün bunların giderlerinin de dişhekimi tarafından karşılanması beklenmektedir. Oysa kamusal bir veri toplama işleminin külfetinin dişhekimlerine yüklenmesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Bütün bu sebeplerle, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından dişhekimlerine bu yönde gönderilen yazılar üzerine Dişhekimleri Odalarına bir genelge ile gerekli bilgi verilmiş; İl Sağlık Müdürlüklerine yazı yazılarak Bakanlığın bu bilgileri hangi yasa ile verilen görevleri yapmak için edinmek istediğine ilişkin bir açıklama yapılmasının istenmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan, Sayın Sağlık Bakanı ile Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimizin yaptığı görüşmede konu gündeme getirildiğinde Sayın Bakan yetkililere durumun incelenmesi talimatı vermiştir. Konunun hatırlatılması için, Sağlık Bakanlığına bir yazı yazılarak durum aktarılmış; uygulamanın yeniden gözden geçirilmesi talep edilmiştir.
Meslektaşlarımıza saygıyla duyururuz.