Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanları arasında en uzun süre görev yapanlarından biri olan Sayın Prof.Dr. Recep Akdağ’ın yerine Sayın Mehmet Müezzinoğlu getirildi.
Prof. Dr. Recep Akdağ dönemi gerek genel sağlık hizmetleri gerekse ağız ve diş sağlığı hizmetleri açısından;
Sağlığın giderek piyasalaştırıldığı,
Sermaye birikimine olanak sağlandığı,
Kamu ya da özel tekelleşmenin önünün açıldığı,
Meslek örgütlerinin yetkilerinin elinden alındığı, giderek yok etmeye yönelik uygulamaların ard arda yürürlüğe konduğu,
Sağlık meslek mensuplarının ucuz iş gücü olarak emeklerinin değersizleştirildiği,
Tıp ve dişhekimliği fakültelerinin yalnız hasta bakılan yerler olarak algılandığı, eğitim ve araştırmaya önem verilmediği,
Sadece sayısal değerlere bakılan, hizmetin kalitesine, tıbbi kurallara uygunluğuna bakılmayan, özlük haklarına yansımayan performans sisteminin uygulandığı,
Ucuz iş gücü yaratmaya yarayan tıp ve dişhekimliği fakültelerinin hızla açıldığı,
İnsan gücü planlamasının ve coğrafi dağılımın düzeltilmesine yönelik planlamanın yapılmadığı,
bir dönem olarak çok tartışılmış ve tartışılacaktır.
Mesleğimiz de yukarıda satır başlarını sıraladığımız sorunlardan doğrudan etkilenirken, yanı sıra kamu ve serbest çalışanların birbirini yok etmesi üzerine ağız ve diş sağlığı politikalarının inşa edildiğini görüyoruz.
Bir yandan muayenehaneler kapanıyor, serbest çalışan dişhekimleri azalan hasta sayıları, tekelleşme eğilimleri nedeniyle öte yandan kamuda istihdam edilen Dişhekimleri iş güvencesi yokluğu, yanlış performans uygulaması, günlük kapasitelerinin çok üstünde çalıştırılmalarıyla sıkıntıdalar.
Bütün yaşananların üzerine 11 Ekim 2011 tarihinde 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nın yayınlanması ile tartışmalar ve sorunlar yeni bir boyut kazanmıştır.
KHK ile tüm Sağlık Bakanlığı teşkilatını yeniden kuran, sağlık hizmetlerini yeniden yapılandıran, sağlık personelinin iş güvencesini ortadan kaldıran, tamamı bürokrasiden gelen atamalarla yeni kurullar oluşturan düzenlemeler getirilmiştir.
663 sayılı KHK ile ayrıca sağlık meslek örgütlerinin mevcut düzenlemelerde yer alan mesleki yeterlilik, mesleki yaptırım ve etik ilkelerin belirlenmesi, uygulanması ve denetlenmesi konularında yetkilerini üstlenerek meslek örgütlerini yok etme yolunda kararlı adımlar atılmıştır.
Yeni Sağlık Bakanımız Sayın Mehmet Müezzinoğlu’ndan bu politikalarda uzlaşı ve diyalog süreçlerini hayata geçirerek, meslek örgütlerinin de katkı ve katılımı ile düzenlemelere ve düzeltmelere gidilmesini, hep birlikte toplumun sağlık hakkına, sağlık çalışanlarının emeğine, özlük haklarına sahip çıkılmasını bekliyoruz.
Mesleğimiz adına en büyük beklentimiz, serbest çalışan dişhekimlerinin de bu ülkenin nitelikli insan gücü, yatırımlarının da ülkenin kaynağı olduğu unutulmadan değerlendirilmesidir.
Bu bağlamda toplumun ağız ve diş sağlığı sorunlarının çözülmesi, ağız ve diş sağlığı hastalıklarının yaygınlık ve şiddetinin azaltılması çabalarının bir parçası olarak serbest çalışan dişhekimlerinden hizmet satın alınmasını, ağız ve diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz parçası olduğunun unutulmaması gerektiğini de bir kez daha vurguluyoruz.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu