Sağlık Bakanlığı'nın Sağlık Net 2 sistemiyle veri toplamasına izin veren 663 sayılı KHK'nın ilgili maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından Bakanlığın bazı bilişim firmalarına gönderediği yazı üzerine TDB'nin yaptığı açıklama:
"Bakanlık, sağlık verilerini toplayabilmek için Anayasa Mahkemesi kararına bir şaşırtma yaparak 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanunu`na döndü"
663 sayılı KHK’nın Sağlık Bakanlığı tarafından veri toplanmasına izin veren ve ilgililere de bu yönde yükümlülük yükleyen düzenlemesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bakanlık, bir kısım bilişim firmalarına gönderdiği yazıda ve kimi yerlerde meslektaşlarımıza yazılı ya da sözlü olarak iletilen mesajlarda; iptal kararının etkisinden kurtulabileceği düşüncesiyle, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasasındaki “Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur” şeklindeki genel ilkeden hareketle hasta bilgilerine erişileceğini, “sistemlerin aynı şekilde çalışmaya devam edeceğini” belirtmektedir.
Dişhekiminin sır saklama yükümlülüğünün bulunduğu öteden beri kabul edilmektedir. Bu yükümlülük, bir yandan mesleki etik kurallar ve hukuk kurallarıyla korunurken; aykırı davranışlar da ceza kanunu hükümleriyle suç olarak tanımlanmıştır. Genel olarak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin hukuka aykırı olarak paylaşılması Türk Ceza Yasası’nın 136.maddesine göre hapis cezasını gerektiren bir suç olarak belirtilmiştir. Bu suçun mesleğin yarattığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi ise ağırlaştırıcı nedendir.
Dişhekiminin hastasıyla ilgili olarak öğrendiği her türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilmekte ve sır kapsamında kalması gerektiği değerlendirilmektedir. Sır kapsamındaki bu bilgiler yeni hukuksal düzenlemelerde kişisel veri olarak da adlandırılmaktadır. Söz konusu sırrın kural olarak hastanın rızası olmaksızın, paylaşılmaması beklenmektedir.
Hastaların kişisel verileri Anayasa ve Türk Ceza Yasası ile koruma altındadır. Hastanın izni olmadan, istisnalar dışında, hasta bilgilerinin paylaşılması yasaktır, suçtur. 3359 sayılı Yasa ile getirilen genel bir ilke şeklindeki düzenleme ile hasta verilerinin izinsiz olarak toplanmasına olanak yoktur. Anayasa Mahkemesi Kararının gerekçesi açıklandığında bu husus daha net anlaşılacaktır.
Anayasa’nın 20. maddesini, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere herkese hatırlatmak isteriz: “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Açıktır ki, hasta bilgilerinin toplanıp işlenmesinin usul ve esaslarına ilişkin açık yasal düzenleme yapılmadan bu bilgiler toplanamaz.
Diğer yandan, meslektaşlarımıza konusu suç oluşturan bir işi yapmak yönünde idari baskı yapılmamalıdır. Aksi tutum ve taleplerin takipçisi olacağımızı belirtir; Sağlık Bakanlığını ivedilikle hukuka uygun tutum almaya davet ederiz.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ