Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün İl Sağlık Müdürlükleri aracılığıyla meslektaşlarımıza gönerdiği yazı üzerine Türk Dişhekimleri Birliği tarafından Genel Müdürlüğe yazılan yazı:
T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’ne,
Genel Müdürlüğünüzün ekli duyurusu Sağlık Müdürlükleri tarafından meslektaşlarımıza gönderilmektedir.
Duyuruda 663 sayılı KHK’nın 47. maddesindeki kişisel verilerin toplanmasıyla ilgili Bakanlık yetkisine ilişkin düzenlemenin iptalinden bahisle, Bakanlığın bu yetkiyi 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasasındaki genel düzenlemeden aldığı belirtilerek uygulamanın aynı şekilde süreceği ifade edilmektedir.
Dişhekiminin sır saklama yükümlülüğünün bulunduğu öteden beri kabul edilmektedir. Bu yükümlülük, bir yandan mesleki etik kurallar ve ulusal ve ulusalüstü hukuk kurallarıyla korunurken; aykırı davranışlar da ceza kanunu hükümleriyle suç olarak tanımlanmıştır. Öyle ki, genel olarak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin hukuka aykırı olarak paylaşılması Türk Ceza Yasasının 136.maddesine göre hapis cezasını gerektiren bir suç olarak tanımlanmış; bu suçun mesleğin yarattığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi de ağırlaştırıcı neden olarak belirtilmiştir.
Dişhekiminin hastasıyla ilgili olarak öğrendiği her türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilmekte ve sır kapsamında kalması gerektiği değerlendirilmektedir. Önemi sebebiyle özellikle vurgulamak gerekir ki, sadece dişhekiminin mesleki niteliği sebebiyle öğrendiği ya da kendisine anlatılan tıbbi bilgiler değil kişinin kimlik, adres, banka, sigorta vs. bilgilerinin yanı sıra hekime ya da sağlık kuruluşuna geldiği ve tedavi edildiğine ilişkin bilgi de sırrın kapsamındadır.
Sır kapsamındaki bu bilgiler yeni hukuksal düzenlemelerde kişisel veri olarak da adlandırılmaktadır. Söz konusu sırrın kural olarak, hastanın rızası olmaksızın, paylaşılmaması beklenmektedir. Dişhekiminin hastasıyla ilgili kişisel verileri, hastanın rızası aranmaksızın paylaşabilmesi ancak açık bir yasal düzenleme ile mümkündür. Böyle bir yasal düzenleme hazırlığının olduğu, Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı’nın Meclis’te yasalaşmayı beklediği malumdur. Ancak herhangi bir açık düzenleme söz konusu olmaksızın, 3359 sayılı Yasa’daki, Sağlık hizmetleriyle ilgili temel esaslar arasındaki “Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur” şeklindeki genel düzenlemeye dayanılarak hastaların kişisel verilerinin rızaları olmaksızın Bakanlığa verilmesine olanak olmadığı tartışmasızdır.
Bütün bu sebeplerle, oluşan tereddütlerin giderilmesi ve meslektaşlarımızın idari talimat üzerine suç niteliğindeki herhangi bir eylemde bulunmalarının ve hastaların kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak paylaşılmasının önlenmesi bakımından ivedilikle uygulamanın durdurulduğuna ilişkin açık ve ayrıntılı bir duyuru yapılmasını beklediğimizi bilgilerinize sunarız.
Saygılarımla,
A.Tarık İŞMEN
Türk Dişhekimleri Birliği
Genel Sekreteri
(Meslektaşlarımıza Gönderilen Yazı)
ÖZEL AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİ SUNAN KURUMLARIN BİLGİSİNE,
Sağlık Bakanlığı Vatandaşlarımıza sağlık hizmeti sunumu hakkında politika ve planlar üretmek, bu hizmetleri sunulmasında standartları belirlemek, hizmet sunum süreçlerini izlemek ve denetlemekle ilgili görevini Anayasa’dan almaktadır.
Bu görevlerini yerine getirirken 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname gibi çok sayıda Kanun, KHK ve yönetmeliklere uygun olarak hareket etmektedir.
Sağlık Bakanlığı ilk kurulduğu günden başlamak üzere teknolojinin sunduğu vasıtalarla (telgraf, klasik posta, telefon, faks vb) veri/bilgi toplamıştır. Günümüzde ise bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanılarak veri/bilgi toplamaya devam edilmektedir. Bu veri/bilgilerin toplanmasındaki amaç Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluklarının gerçek bilgiye dayanarak yerine getirmek, hizmet sunum süreçlerini bu bilgilere göre koordine etmek ve vatandaşlarımıza hızlı, doğru, kaliteli, etkin ve etkili bir hizmet sunmak, hepsinden çok daha önemlisi her bir vatandaşımızın hayatı boyunca sağlığı ile ilgili tüm bilgileri tek bir elektronik sağlık dosyasında birleştirerek kendisinin kullanım ve yönetimine açmaktır. Bunun için 2005 yılından beri Aile Hekimliği bilgi sistemi üzerinden, 2009 yılından beri Sağlık.Net üzerinden zaten veri toplanmaktadır.
Dolayısıyla Bakanlık veri toplama yetkisini 2011 yılında yayımlanmış 663 sayılı KHK’nın 47. Maddesinden değil 1987 yılında yayımlanmış 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’ndan almaktadır. Bu husus, önemine binaen kanunun ilk maddelerinin yer aldığı “Temel Esaslar” bölümünde ele alınmış ve 3/f) maddesinde “Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur.” denilmiştir.
Sonuç olarak sistemler aynı şekilde çalıştırılmaya devam edecektir. Usul ve Esaslar hakkında yönetmelik taslağı hazırdır. Yayımlandığında süreç daha netlik kazanmış olacaktır.
Bilginize,
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü