Değerli Meslektaşlarımız,
Bilindiği gibi, özürlü bireylerin hizmetlere erişebilirliğinin sağlanması ile ilgili 5378 sayılı kanunun geçici 2. maddesinde yer alan “gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapı ” ibaresine dayanılarak muayenehaneler de dahil olmak üzere, özel ağız ve diş sağlığı birimlerinin, özürlülerin erişebilirliğine uygun hale getirilmesi gerektiği öne sürülmüş, bu amaçla Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun Valiliklere gönderdiği iç yazışma, İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından gereğinin yapılması için meslektaşlarımıza tebliğ edilmişti.
Ağız ve diş sağlığı sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait olmadığını düşündüğümüz kamu kurum ve kuruluşlarına ilişkin bu yazışmayla ilgili TDB Hukuk Bürosunun yaptığı değerlendirmeyi birkez daha sizlerle paylaşıyoruz.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu
TDB HUKUK BÜROSU DEĞERLENDİRMESİ
İlgi yazı ve eklerinin incelenmesinde, Özürlülere Yönelik Sağlık Hizmeti Uygulaması konulu Sağlık Bakanlığı genelgesinin muayenehaneler de dahil olmak üzere özel sağlık kuruluşlarında uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili olarak yapılan yazışma sonucunda Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 7.12.2010 tarih ve 47308 sayılı yazısına atıfla bütün sağlık kuruluşlarının söz konusu yasa ile öngörülen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği belirtilmiştir.
5378 sayılı Yasa’nın Geçici 2. Maddesine göre “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren (Değişik ibare : 6353 - 4.7.2012 / m.34) sekizyıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.”
Söz konusu düzenleme asıl olarak kamusal alanlardaki fiziki koşulların özürlülerin yaşamlarını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesini öngörmektedir. Anılan Yasa hükmünde yer alan “…gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapı…” ibaresine dayanılarak dişhekimi muayenehanesi de dahil olmak üzere özel ağız diş sağlığı birimlerinin de Yasa’nın yayım tarihinden itibaren sekiz yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi gerektiği iddia edilmektedir.
Bu konuda doğru bir yorum yapabilmek için umuma açık yer kavramının ifade ettiği anlamın ortaya konulması gereklidir. Bu kavram anılan Yasa’da tanımlanmamıştır. Mevzuatımızda ise kimi yönetmeliklerde umuma açık yer kavramına ilişkin tanımlar mevcuttur.
Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik’te “Umuma açık yer: Açılmasına ve faaliyette bulunmasına kolluğun soruşturması üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından izin verilen ve belli şartlara uymak kaydı ile herkesin girebileceği istirahat ve eğlence yerini,” tanımlar şekilde açıklanmış; bu Yönetmeliği yürürlükten kaldıran İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te ise bu kavram yerine ‘Umuma açık istirahat ve eğlence yeri’ kavramı kullanılmış ve “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet salonları, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerleri” tanımladığı belirtilmiştir.
Bu kavramın daha net tanımlandığı düzenleme ise Umuma Açık Yerler ve İçkili Yerler ile Resmî veya Özel Öğretim Kurumları Arasındaki Uzaklıkların Belirlenmesine Dair Yönetmelik’tir. Bu Yönetmelikte “Umuma açık yer: Açılmasına ve faaliyette bulunmasına kolluğun soruşturması üzerine, mahallin en büyük mülkî idare amiri tarafından izin verilen ve belli şartlara uymak kaydı ile herkesin girebileceği kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezleri gibi yerleri” ifade etmiştir.
Bütün bu düzenlemelerde de ifade edildiği üzere “umuma açık hizmet veren her türlü yapı” dişhekimliği mesleğinin uygulandığı özel sağlık kuruluşlarını kapsamamaktadır. Dolayısıyla muayenehaneler ve anılan sağlık kuruluşları 5378 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinde belirtilen yükümlülüğe tabi değildir. Yasal bir kurala dayanmaksızın sadece genelge hükmü ile bu tür yükümlülüklerin getirilmesine de olanak yoktur. Kaldı ki, Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan Genelge de dişhekimi muayenehanesi yahut özel sağlık birimlerini kapsamamaktadır. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yazısında da söz konusu değerlendirmenin aksine bir ifade bulunmamaktadır. Ancak bu yazıya atıf yapan İl Sağlık Müdürlüğü atıf yaptığı söz konusu yazıyı uygulamada farklı şekilde anlamlandırarak yasal düzenlemenin dişhekimliği hizmet birimlerine de uygulanacağını belirtmiştir. Böylesi bir yorumun/değerlendirmenin yasal bir dayanağının bulunmadığı açıktır.
Diğer yandan, bu yazılardaki yorum ve değerlendirmeler idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlemler değildir. Bu nedenle söz konusu yazıların dava konusu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu yazılardaki değerlendirmelerin uygulamada bir işleme dönüşmesi halinde anılan işlemlerin iptali için dava açılabileceği kuşkusuzdur.
Son olarak belirtmek gerekir ki, 5378 sayılı Yasa’nın geçici ikinci maddesinde 6353 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle anılan hükmün yürürlüğü bir yıl daha ertelenerek 7.7.2013’e ötelenmiştir.
Bilgilerinize saygılarımla sunarım.
Av.Mustafa GÜLER
TDB Hukuk Danışmanı