TDB Başkanlar Konseyi Toplantısı Ankara'da Yapıldı
TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile Türkiye genelindeki Dişhekimleri Odalarının Başkan ve yöneticilerinin katıldığı Türk Dişhekimleri Birliği Başkanlar Konseyi Toplantısı, 6 Temmuz 2013 tarihinde Ankara’da yapıldı.
Odamız adına Başkan Murat Ersoy'un katıldığı toplantının ana konusunu TBMM’de görüşülmekte olan torba yasalar oluşturdu. Hükümet tarafından hazırlanıp, Meclis’in tatile girmesinden hemen önce gündeme taşınan torba yasalarda birbirinden çok farklı alanlardaki yasalarda değişiklikler yapılmaktadır. 663 sayılı KHK’nın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bir kısım hükümleri de bu torbaların içinde, iptal edilen hükümlerin virgülüne dokunulmadan, yasalaştırılmaktadır.
Diğer pek çok düzenlemenin yanı sıra mesleğimizi yakından ilgilendiren hasta bilgilerinin izinsiz olarak toplanmasından, dişhekimlerinin Sağlık Meslekleri Kurulu tarafından meslekten men edilebilmesine; iş güvenliği düzenlemelerinin ertelenmesinden dişhekimliği ücret tarifesine kadar bir takım kurallar da bu torba yasa içinde yer almıştır. Genel olarak, içinde neyin yasalaştığının takip edilemediği torba yasa uygulaması ve özel olarak da mesleğimizi yakından ilgilendiren hükümler ile bunların yasalaşması halinde alınacak tutumlar Başkanlar Konseyinde ayrıntılarıyla ele alındı. (TDB)
TDB BAŞKANLAR KONSEYİ TOPLANTISININ AYRINTILARI
6 Temmuz 2013 / Ankara
1.Torba Yasalar
-Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Esas No: 2/1613, 1/778 Nolu Kanun Teklifi.
*Kişisel Sağlık Verilerinin Toplanması
Kişisel sağlık verileri hastaların kişisel verileridir. Bunların toplanıp işlenmesi ancak hastanın rızasıyla olabilir. Başta Anayasa olmak üzere ulusal mevzuat; İnsan Hakları Beyannamesinden Biyotıp Sözleşmesine kadar uluslar arası kurallar insanların sağlık bilgilerinin rızaları olmaksızın toplanamayacağı, işlenemeyeceği ve açıklanamayacağını belirtmektedir.
Hastalara sağlık hizmetini sunan dişhekimi ve diğer meslek mensupları da binlerce yılın birikimi olan etik kuralların yanı sıra yasal olarak da hasta verilerini korumakla görevlidir. Dişhekimi hastanın sağlık kayıtlarını hastanın rızası olmadan kimseyle paylaşamaz. Anayasa’nın 20. maddesiyle temel koruma altında olan kişisel verilerin izinsiz açıklanması Türk Ceza Yasası ile de yaptırıma bağlanmıştır. Ayrıca Biyotıp Sözleşmesinin; Özel Yaşam ve Bilgi Edinme Hakkı başlıklı 10 uncu maddesine göre “Herkes, kendi sağlığı hususundaki bilgilerle ilgili olarak, özel yaşamına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir." Bütün bu ilke ve kuralların Sağlık Bakanlığı tarafından gözetilmediğini görüyoruz. Anayasa Mahkemesinin bu konudaki iptal kararı KHK yerine torba yasa biçimindeki şekli bir çözümle geçiştirilmeye çalışılmaktadır. "TORBA YASA" ile hayatımıza getirilmek istenen son derece güvensiz ortamın, kişisel hak ve ödevlerin, veri toplayacak kamunun çerçevesi çizilmiş yetki ve sorumluluklarının yer aldığı "Veri Güvenliği Kanunu" çıkartılıncaya, uygulamaya konulmaması konusunda kamu otoritesinin uyarılması ve toplumsal farkındalığın arttırılması için sağlık meslek örgütleriyle ortak hareket etme kararı alınmıştır.
Diğer yandan, bazı illerde ilgili firmaların pazar yaratma isteklerine paralel olarak Sağlık Müdürlüklerinin meslektaşlarımızı bilgisayar programı alma ve verileri girme konularında tacize varan baskılarının önlenmesine yönelik olarak girişimlerde bulunulmasının yanı sıra, bu konuda hazırlanacak dilekçenin meslektaşlarımızın bilgisine sunulması kararlaştırılmıştır. Türk Dişhekimleri Birliği, hasta ile dişhekimi arasında güvenin en önemli unsurları arasında yer alan hasta sırrının korunması konusundaki tutumları sebebiyle herhangi bir yaptırıma maruz kalan bütün meslektaşlarımızın yanında yer alacak; gereken her türlü hukuksal desteği verecektir.
*Sağlık Meslekleri Kurulu
Kişinin mesleğini uygulaması çalışma hakkı kapsamında Anayasal güvence altındadır. Aralarında dişhekimlerinin de bulunduğu sağlık mesleği mensuplarının çalışma hakkının kısıtlanması, hatta ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak düzenlemeler ilgili taraflarla tartışılmaksızın buyurgan bir yaklaşımla yasalaştırılmaktadır. Bu düzenlemede kimlerin hangi sebeplerle meslekten men edilecekleri kesin biçimde belirlenmiş değildir. Ayrıca getirilen sınırlı ölçütlerle meslektenr men kararı verecek olan Sağlık Meslekleri Kurulunun yapısı da ayrı bir tartışma konusudur. Diğer yandan, meslek mensuplarıyla ilgili etik ve mesleki değerlendirmeleri yapmak Anayasa’nın 135.maddesine göre meslek odalarına aittir. Bu Torba Yasa kuralıyla, anılan Anayasa hükmü ihlal edilerek mesleki yaptırım uygulama yetkisi Sağlık Bakanlığının bir kuruluna verilmektedir. Bu yanlış düzenlemelerin ortadan kaldırılması için sağlık meslek örgütleri ile ortak hareket edilmesine karar verilmiştir.
*İş Güvenliği
Ülkemizde çalışma ortamlarının genel olarak sağlıksız olması ve denetimlerin yetersizliği sebebiyle çalışanların ciddi mesleki sağlık ve güvenlik riski ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ise, içerdiği düzenlemelerin amaca uygun olmaması sebebiyle, çalışma yaşamında önemli bir etki yaratmaktan uzaktır. Diğer yandan, 6331 sayılı Yasa’nın yürürlüğü ertelenen bir takım hükümleri Torba Yasa ile yeniden ertelenmektedir.
Tasarlanan erteleme elliden az işçi çalıştıran işyerlerinin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi hizmetinden yararlanma zorunluluğunu düzenleyen maddelere ilişkindir. Tehlikeli sınıfta kabul edilen dişhekimliği hizmet birimleri bakımından bu süre 01.01.2014 olarak belirlenmektedir. 6331 sayılı Yasa’nın diğer hükümleri yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle, meslektaşlarımıza diğer yükümlülüklerinin yanı sıra risk değerlendirme, işçi eğitimi gibi hususları yerine getirmeleri gerektiğini; bunun için TDB Web Sitesinde yayınlanan "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi" ve "Acil Durum Planı" formlarından yararlanabileceklerini; Odalarımızın da, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimini kurumsal yapıları içinde verebileceklerini; Türk Dişhekimleri Birliğinin bu konularda yol gösterici rehberler hazırlamasının yerinde olacağı konusunda görüş birliğine varılmıştır.
*Dişhekimliği ücret tarifesi
663 Sayılı KHK ile hiçbir yetkiye dayanmaksızın bir gecede meslek hayatımıza getirilen değişiklik Anayasa Mahkemesince iptal edildikten sonra, aynı hükümler, yine herhangi bir katkımız alınmaksızın Torba Kanun içinde yeniden gündeme getirilmiştir. Dişhekimliği mesleği ve dişhekimlerinin meslek örgütü ile ilgili düzenlemelerin Türk Dişhekimleri Birliğinin etkin katkısı alınarak yapılması demokratik hukuk devletinin gereğidir. Hükümeti bir an önce bu yaklaşıma uygun tutum almaya davet ediyoruz. Dişhekimliği ücret tarifesi diğer pek çok mesleki alanda olduğu gibi alınabilecek ücretin asgarisini belirlemelidir. Bu konuda Torba Yasa Tasarısında yer alan düzenlemeden "rehber" ifadesinin kaldırılmasıyla belirlenecek Tarife’nin "Dişhekimliği Ücret Tarifesi" olması gerektiğinde görüş birliğine varılmıştır.
-Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.
*Tam Gün Düzenlemeleri
Dişhekimlerinin özlük hakları sağlanmış tek bir işte gelecek kaygısı yaşamadan çalışması Türk Dişhekimleri Birliğinin temel talebidir. Bu konu, bütün boyutlarıyla birlikte ele alınmadan düzenlendiğinde her zaman sorun yaratma potansiyeli taşımaktadır. Bu bakımdan, ilgili taraflarla her yönüyle ele alınarak kişilerin özlük hakları sağlanmadan getirilecek çalışma kısıtlamalarının sağlık hakkına katkı yapmadığı yaşanan deneyimlerle ortadadır. Kaldı ki, "Tam Gün" olarak anılan düzenlemelere bakıldığında, ifade edilen amaçlarla önemli çelişkilerin bulunduğu da görülmektedir.Sağlık Bakanlığı, iddia ettiği "Tam Gün" çalışma ruhunu getirdiği değişikliklerle kendisi ortadan kaldırmıştır. Bir yandan; sağlık çalışanlarının resmi görev dışında mesleklerini uygulamaları engellenmekte diğer yandan öğretim üyeleri
kurumsal sözleşme perdesi arkasında özel sağlık kuruluşlarında veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilmekte; tabiplerin de kamu görevi dışında işyeri hekimliği yapmalarına olanak sağlanmaktadır.Diğer yandan, kazanılmış haklar ve çalışanların önemli bir yatırımla meydana getirdikleri, ülke ekonomisinin bir parçası olan muayenehanelerdeki malzemelerin devri, çalışan personele
ilişkin yasal sorumlulukları yerine getirme gibi son derece doğal haklar göz ardı edilmiştir. Bütün bunlardan başka, "...Ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüzbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idari para cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenen bir hükümle; esasen idari bir denetim ve yaptırım içinde değerlendirilebilecek olan bir hususun bu derece ağır bir suç gibi düzenlenmiş olması tıp hizmetinin doğasına aykırı olduğu gibi olgu ile yaptırımı arasında orantısız ceza tayin edilmiş olduğu sonucuna varılmıştır.
2.FDI 101. İstanbul Dünya Dişhekimliği Kongresi
Belki de meslek hayatımızda ilk ve son olarak göreceğimiz böylesine dev bir organizasyonda dünya dişhekimlerine ev sahipliği yapacak olan bizleri büyük bir onur ve sorumluluk beklemektedir.Kongre, tüm meslektaşlarımızın bilimsel yenilikleri ve son teknolojik gelişmeleri dünyaca ünlü bilim insanlarından öğrenmeleri için büyük bir fırsattır.Serbest çalışanların yanı sıra ve özellikle kamuda çalışan meslektaşlarımızın kongreye katılımları konusunda daha çok bilgilendirme yapma çalışmalarına hız verilmesi kararlaştırıldı. Bunun için yapılabilecekler görüşüldü.
3.Toplumsal olaylar ve Reyhanlı terör olaylarının görüşülmesi
11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı'da meydana gelen patlama ile yaşananlar ve burada bulunan meslektaşlarımızın durumu hakkında Hatay Oda Başkanımız Mehmet Çolak bir değerlendirmede bulundu.
Güvenlik güçlerinin 27 Mayıs 2013 tarihinde Taksim "Gezi Parkı" müdahalesi ile başlayan ve Türk Dişhekimleri Birliği'nin mesleki ve etik değerlere uygun hareket ettiği toplumsal olaylar değerlendirildi.
İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Dişhekimi Murat ERSOY ve Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı A.Rıza İlker Cebeci illerindeki yaşanan olayları dile getirdiler.Olayların demokratik hayatımıza önemli katkılar sağladığı, gerek iktidar partisinin ve gerekse muhalefet partilerinin bu olaylardan toplumun istek ve beklentilerini karşılayacak dersler çıkarması gerektiği, kamu güçlerinin toplumsal olaylarda gösterdiği reaksiyonun şiddete dönüşmemesi gerektiği, yöneticilerin toplumu ayrıştırıcı beyan ve konuşmalardan sakınmaları konusundaki Türk Dişhekimleri Birliğinin ortak görüş ve dileği toplantıda
tekrarlandı.