Uygun görmeleri halinde, bu görüşmede Sayın Cumhurbaşkanı’na arz edilecek olan hususları da içeren talep yazımızı görmek için tıklayınız...
SAYIN ABDULLAH GÜL
T.C. CUMHURBAŞKANI
ANKARA
TTB sayı:873/2013 16.07.2013
TDB sayı: 003-1.916 16.07.2013
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Temmuz 2013 tarihli oturumunda yasalaşan,
kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Esas No: 2/1613, 1/778 No’lu Kanun Teklifi”, sağlık alanında ciddi
değişiklikler içermektedir. Bunların bir kısmını sizinle paylaşmak isteriz.
1-Kişisel sağlık verilerinin toplanması
Kişisel sağlık bilgileri hastaların kişisel verileridir. Bunların toplanıp işlenmesi ancak hastanın
rızasıyla olabilir. Başta Anayasa olmak üzere ulusal mevzuat ile İnsan Hakları Beyannamesi’nden
Biyotıp Sözleşmesi’ne kadar uluslararası kurallar insanların sağlık bilgilerinin rızaları olmaksızın
toplanamayacağı, işlenemeyeceği ve açıklanamayacağını belirtmektedir.
Anayasa’nın 20. maddesiyle temel koruma altında olan kişisel verilerin izinsiz açıklanması,
Türk Ceza Yasası ile de yaptırıma bağlanmıştır. Ayrıca Biyotıp Sözleşmesi’nin; Özel Yaşam ve Bilgi
Edinme Hakkı başlıklı 10. maddesine göre de “Herkes, kendi sağlığı hususundaki bilgilerle ilgili
olarak, özel yaşamına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir." Diğer yandan; hekim, dişhekimi ve diğer
sağlık meslek mensupları da binlerce yılın birikimi olan mesleki etik kurallar uyarınca, mesleği gereği
öğrendiği hasta bilgilerini korumakla görevlidir.
Bütün bu ilke ve kurallara göre, hekim ve dişhekiminin hastanın sağlık kayıtlarını, istisnai
durumlar haricinde, hastanın rızası olmadan kimseyle paylaşamayacağı tartışmasızdır. Anayasa
Mahkemesi’nin bu konudaki 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 47. maddesini iptal
ettiği malumlarınızdır. Bu iptal kararını sadece şekle ilişkin bir karar olarak yorumlayarak, aynı
kuralın “Torba Yasa” ile hayatımıza yeniden sokulmaya çalışılması ulusal ve evrensel kural ve
değerlerin yok sayılmasıdır. Bu düzenlemeyle hasta bilgilerinin korunması son derece güvencesiz
kalmaktadır. Oysa, çağdaş dünyada kişisel verilerin korunmasının kişi hak ve özgürlüğüyle bağı
kurulmakta; söz konusu verilerin toplanıp işlenmesi son derece ayrıntılı kurallarla
düzenlenmektedir. Bu bağlamda, kişisel sağlık verilerinin de hastanın kişisel bilgilerinden arındırılmış,
anonim bir şekilde toplanması bu bilgilerden yararlanılarak yapılacak bilimsel çalışmalar için uygun ve yeterli bulunmaktadır.
Ülkemizde ise, Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı yıllardır Meclis
gündeminde bekletilirken; hangi gereklilik sebebiyle gündeme taşındığı bile izah edilmeksizin,
hastaların en mahrem bilgilerinin toplanıp paylaşılması için önce KHK ile şimdi de Torba Yasa içinde
yürütülen bu gayret tarafımızdan kabul edilemez olarak değerlendirilmektedir.
2-Sağlık Meslekleri Kurulu
Kişinin sahip olduğu mesleği yapabilmesinin çalışma hakkı kapsamında Anayasal güvence
altında olduğu kuşkusuzdur.
663 sayılı KHK ile bir gecede oluşturulup yetkilendirilen Sağlık Meslekleri Kuruluna verilen
yetkiler arasında aralarında hekim ve dişhekimlerinin de bulunduğu sağlık mesleği mensuplarının
çalışma hakkının kısıtlanması, hatta ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak düzenlemeler de
bulunmaktadır. Bu yetkilerden meslek mensubunun meslekten geçici ve sürekli men edilmesine
ilişkin olanı Anayasa Mahkemesi tarafından temel hak ve özgürlüklere ilişkin olması sebebiyle
ancak yasayla düzenlenebileceği gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Torba Yasa içine eklenen bir maddeyle bu yetkilerin Sağlık Meslekleri Kurulu’na yeniden
verilmesi sağlanmış; toplumun, özellikle de ilgili tarafların tartışmasına olanak sağlanmadan
buyurgan bir yaklaşımla yasalaştırılmıştır.
Kurul’a verilen görev ve yetkilerle Kurul’un bileşiminin bunları yerine getirmek bakımından
uyumsuzluğu ortada olduğu gibi yasal düzenlemede de kimlerin hangi sebeplerle meslekten men
edilebilecekleri tartışmaya yer bırakmayacak ölçüde kesin kurallarla belirlenmiş değildir.
Oysa, temel hak ve özgürlükler arasında çok önemli bir yer tutan mesleğe sahip
olma/çalışma hakkının kişinin elinden alınmasına yol açacak bir kuralın açık ve ayrıntılı olarak
düzenlenmesi hukuki güvenlik için zorunlu koşul olarak kabul edilmelidir.
Diğer yandan, meslek mensuplarıyla ilgili etik ve mesleki değerlendirmeleri yapmak
Anayasa’nın 135.maddesine göre meslek odalarına aittir. “Torba Yasa”yla, anılan Anayasa hükmü
ihlal edilerek, mesleki yaptırım uygulama yetkisi Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluna verilmiştir.
Bütün bu açıklamalar ışığında, Torba Yasa içinde yapılan düzenleme ile hekim ve
dişhekimlerinin çalışma haklarının Anayasal güvencesinin, ölçütleri de belirlenmeksizin Sağlık
Meslekleri Kurulunun insafına terk edilmesinin evrensel hukuk ilke ve kurallarına temelden aykırı
olduğunu düşünüyoruz.
TORBA KANUN
Dişhekimliği Ücret Tarifesi
Dişhekimliği ücret tarifesi diğer pek çok mesleki alanda olduğu gibi meslek mensuplarının hizmetlerine
ilişkin olarak alabilecekleri ücretin alt sınırını belirlemelidir. Pek çok meslek kuruluşunun sahip olduğu
bu yetkinin sağlık alanında ortadan kaldırılması, asıl olarak kişilerin nitelikli sağlık hizmetine erişim hakkının ihlalidir.
Hizmeti sunan sağlık mesleği mensubu ile bu hizmete gereksinim duyan hasta arasında bilgi
eşitliği bulunmamaktadır. Ayrıca sağlık hizmetinin niteliğinin kesin biçimde ölçülmesi her zaman
mümkün değildir. Diğer yandan sağlık hizmetlerinde ortaya çıkan hatalı mesleki uygulamalar
sonucundaki zararların telafisi pek çok zaman mümkün bulunmamaktadır.
Sağlık hizmetlerinin bu nitelikleri dikkate alınarak bu alandaki rekabetin ücret üzerinden
yürütülmesi; özellikle de hizmet bedellerinin alt sınırının belirlenmediği de gözetildiğinde, bireysel
ve toplumsal zararlara sebep olur.
Bu yaklaşımla Torba Yasada yer alan düzenleme ile Türk Dişhekimleri Birliği tarafından
belirlenip ilan edilecek dişhekimliği ücret tarifesinin "rehber" olarak nitelenmesini mesleğimiz ve
halkın sağlığının korunması bakımından uygun bulmadığımızı ifade etmek isteriz.
663 Sayılı KHK ile hiçbir yetkiye dayanmaksızın bir gecede hayatımıza getirilen yukarıda
sıraladığımız değişiklikler Anayasa Mahkemesince iptal edildikten sonra, aynı hükümler, yine
herhangi bir katkımız alınmaksızın, bu defa TBMM’de, geceler boyu süren ve insanın dayanma
gücünü fazlasıyla zorlayan, kabul edilen düzenlemelerin içeriğinin tartışılamadığı bir dizi oturum
sonunda, “Torba Yasa” içinde kabul edilmiştir.
Onay için Makamınıza arz edilecek olan söz konusu Torba Yasa hükümleriyle ilgili
görüşlerimizi paylaşmak üzere sağlık hizmetlerinin temelinde yer alan iki mesleğin kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları olan Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği’ni kabul
etmenizi saygılarımızla arz ederiz.
Prof.Dr. Taner Yücel Prof.Dr. A. Özdemir Aktan
TDB Merkez Yönetim Kurulu TTB Merkez Konseyi
Başkanı Başkanı