Türk Dişhekimleri Birliği’nin Dişhekimlerinin Yetkilerine İlişkin Açıklaması
Türk Dişhekimleri Birliği Hukuk Bürosu, 6 Nisan 2011 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek yasallaşan Dişhekimliğinde 8 daldaki uzmanlık kararı ve Sağlık Bakanlığı’nın İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği 22.3.2011 tarih ve 2011/19 sayılı “uzmanlık yetkileri” konulu Genelgesinin bugün ve gelecekte uzman olmayan dişhekimlerini nasıl etkileyeceğini değerlendirdi.
TDB’nin Sağlık Bakanlığı’nın Genelgesiyle ilgili değerlendirmesi aşağıdadır.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan 2011/19 sayılı Genelge’de uzmanlık alanı olarak tanımlanmış olan tıp dallarında, eğitim hastanelerinde uzmanlık öğrencilerinin, diğer sağlık kurumlarında pratisyen tabiplerin eğitim sorumlularının ve ilgili uzmanların nezareti olmaksızın uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren uygulamalarda ve müdahalelerde bulunduklarının Yüksek Sağlık Şurasına ulaşan dosyalardaki bilgilerden anlaşıldığı belirtilerek; uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren her türlü müdahale ve tıbbi uygulamaların mutlaka ilgili eğitim sorumlusu veya uzman sorumluluğunda ve nezaretinde yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Söz konusu Genelgenin Ağız Diş Sağlığı Merkezlerine de gönderilmesi, ADSM Baştabipliklerinin çalışan dişhekimlerine Genelgeyi imza karşılığı tebliğ etmek istemesi üzerine anılan Genelge’nin dişhekimliği alanında da uygulanmasına yönelik kaygılar dile getirilmiştir.
Önemle vurgulamak gerekir ki, diş hekimliği alanında uzmanlık dallarının belirlenmesi sürecinde, hizmet sunumunda gereksinim ve insan gücü planlaması yapılmadan keyfi biçimde uzmanlık alanlarının belirlenmesinin yaratacağı sorunlara dikkat çekilirken kast edilen hususun uzmanlık alanlarını belirleyen yasal düzenleme henüz yürürlüğe girmeden ortaya çıkmış olması dikkat çekici bir durumdur.
Diğer yandan, her ne kadar Tıpta ve Dişhekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 5. maddesinde "Bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar." hükmü bulunmakta ise de anılan hükmün uzmanlık unvanına sahip olmayan dişhekimlerinin yetkilerini kısıtlayacak şekilde yorumlanamayacağı Danıştay Kararıyla ortaya konulmuştur:
“Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 1219 sayılı Yasanın 9. maddesine dayanılarak hazırlanmış ve 18.07.2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Davaya konu Yönetmeliğin "Tanımlar ve Kısaltmalar" başlıklı 4. maddesinin (j) bendinde; Uzman: Ekli çizelgelerde yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanlar şeklinde tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin "Uzmanlık Yetkisinin Kullanılması" başlıklı 5. maddesinde ise; "Bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar." hükmüne yer verilmiştir
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, dişlerin ve diş etleri ile esnanın tedavisi ve dişlerin ikmal ve ıslahına ait ameliyelerin icrası olarak tanımlanan dişçilik sanatının icra edilebilmesi ve diş tabibi unvanının kullanılabilmesi için, diş hekimliği fakültelerinden diploma alınmasının zorunlu olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Bununla birlikte, herhangi bir tıp dalında uzman olmak ve o unvanı ilan edebilmek için ise, usulüne göre alınmış bir uzmanlık belgesine sahip olmak gerekmektedir. Bu bağlamda, usulüne uygun olarak akademik unvan veya uzmanlık belgesi almamış bir hekimin, akademik veya uzmanlığı ile ilgili unvanları kullanması, bunları veya gerçeğe uymayan diğer nitelikleri herhangi bir yolla ve biçimde ilan etmesinin yasak olduğu açıktır.
Dava konusu Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 5. maddesinde ise yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere paralel olarak, usulüne göre uzmanlık belgesi almayanların, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamayacakları düzenlenmiş olup, diş hekimine, diş ve diş etlerinin tedavisi ile dişlerin tamamlanması ve onarılmasıyla ilgili işleri yürütme yetkisi 1219 sayılı Yasa ile tanındığı ve Yasa ile tanınan bu hak ve yetkinin alt hukuk normları ile ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, söz konusu maddede yer alan "uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamayacakları" ifadesinin, yasal düzenlemelerle ihdas edilecek uzmanlık alanlarında uzmanlık belgesi bulunmayan diş hekimlerinin, uzman unvan ve yetkisini kullanamayacakları anlamında olup, bu uzmanlık alanlarında çalışamayacakları şeklinde yorumlanmasının hukuka uygun olmadığı kuşkusuzdur. Nitekim, ne 1219 sayılı Yasada ne de davaya konu Yönetmelikte, uzmanlık belgesine sahip olmayan diş hekimlerinin ihdas edilen uzmanlık ana dallarında faaliyette bulunamayacakları yönünde bir yasaklamaya yer verilmemiştir.
Öte yandan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün 4. maddesinde yer alan"...ve uzmanlıkla ilgili tıbbi faaliyette bulunamazlar" hükmünün iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 19.11.2003 gün ve E:2002/3674, K:2003/5018 sayılı kararı ile anılan düzenlemenin iptaline karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davalı idareler tarafından ise, bu iptal kararımızın gerekçesi göz önünde bulundurularak dava konusu Yönetmelikte bu hükme yer verilmemiştir.
Bu durumda, 1219 sayılı Yasada yer alan düzenlemelere uygun olarak, usulüne göre uzmanlık belgesi almayanların, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamayacaklarını düzenleyen Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 5. maddesinde diş hekimleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” (Danıştay 8. Daire 15.1.2010 tarih ve 2009/7840 E. sayılı Karar)
Bu Kararın verilmesinden sonra, 11.12.2010 tarih ve 6088 sayılı Yasa ile 1219 sayılı Yasa’nın 29. maddesinde değişiklik yapılarak dişhekiminin yetkisi, “Diş tabibi, insan sağlığına ilişkin olarak, dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir.” Şeklinde eskisine göre daha net biçimde ifade edilmiştir.
Diğer yandan 6225 sayılı Torba Yasa içinde dişhekimliğinin uzmanlık alanları sekiz dal olarak belirlenmiş ise de dişhekimlerinin yetkilerine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmiş değildir.
Bu durumda, Sağlık Bakanlığının 2011/19 sayılı Genelgesinde ifade edilen hususlar genel olarak uzmanlık gerektiren bir işin ilgili dal uzmanı tarafından yapılması gereğine ilişkin olarak geçerli olmakla birlikte; yukarıda belirtilen Danıştay Kararındaki değerlendirme de dikkate alındığında, Uzmanlık Yönetmeliğindeki hükmün, diğer mevzuat ile birlikte uygulanması gerektiği, uzman olmayan dişhekimlerinin yetkilerini kısıtlayan biçimde yorumlanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. 20.04.2011
Saygılarımla
Av. Mustafa GÜLER
TDB Hukuk Müşaviri