Sağlık Net 2 Veri Gönderim Sistemi ile ilgili Türk Dişhekimleri Birliği'nin değerlendirmesi:
SAĞLIK NET 2 İLE İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Bazı İl Sağlık Müdürlüklerinin şu günlerde meslektaşlarımıza Sağlık Net2 sistemine veri gönderilmesi gerektiğini yönünde uyarıda bulundukları bilinmektedir. Ayrıca muayenehanede reçete düzenleniyor ise; “Muayenehane Veri Seti” içine “Reçete Veri Setinin” de eklenmesi gerektiği, bu hususun dişhekiminin veri gönderiminde kullandığı yazılımı üreten firmaya iletilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi Sağlık Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl sağlık hizmetlerinde veri toplanmasına ilişkin uygulamaya koymaya çalıştığı sistem, özellikle muayenehanelerde başlayamamıştır.
Bu durumun iki yönü vardır:
Birincisi; hastaların kişisel verilerinin, onların rızası olmaksızın paylaşılmasını gerektiren, verilerin korunmasını da sağlayacak; Anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun, açık bir yasal düzenleme yapılmamıştır. İkincisi de böyle bir düzenleme olmaksızın veri toplama çabasını dişhekimleri hukuka uygun bulmadıklarından sisteme dahil olmamışlardır.
Mevcut mevzuata bakıldığında, 663 sayılı KHK ile getirilen kişisel veri toplama düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali sonrasında aynı hüküm; “Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.” şeklinde yeniden getirilmiştir.
18/1/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6514 sayılı Kanun ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen bir madde ile de; “Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idari para cezası verilir.” hükmü yürürlüğe konulmuştur. Bu düzenlemeyle, Bakanlığın veri toplama çabasında yaptırımsız bir kurala sahip olmasının eksikliği kapatılmaya çalışılmıştır.
Ancak Anayasa`nın 20. maddesinde; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. ... Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” denilmesine rağmen;
Kişisel veri niteliğinde olduğuna hiç kuşku bulunmayan sağlık verilerinin korunmasına ilişkin esas ve usullere ilişkin bir düzenleme ise bulunmamaktadır.
Her ne kadar Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın “demokratikleşme paketi” içinde yasalaştırılacağı Başbakan tarafından geçtiğimiz Sonbahar’da duyurulmuş ise de günümüze kadar Meclis’e sunulan Paketler arasında yer bulamamıştır.
Diğer yandan, Sağlık Bakanlığı’nın hasta verilerini neden topladığına, nasıl koruyacağına ve hastanın muvafakatının gerekip gerekmediğine ilişkin tek bir açıklama yoktur. Ayrıca, kişisel verinin sahibi olan hastanın bu verilerin silinmesini talep hakkı bulunup bulunmadığı da belirsizdir.
Bütün bu belirsizlikler karşısında Anayasal korumaya sahip kişisel verilerin paylaşılmasının bu kadar kolay ve güvencesiz olması düşünülemez. Ancak mevcut düzenleme ve uygulamalarla dişhekimleri, hastalarının kişisel verilerini korumaları ve sır saklamaları gereğine ilişkin kurallar ile Sağlık Bakanlığı’nın dayatmaları arasında sıkıştırılmaktadır.
Dişhekimlerinin, herhangi bir cezai yaptırım ile karşılaşmalarının önlenmesi için öncelikle hastalarından verilerinin paylaşılmasına rıza gösterip göstermediklerine ilişkin yazılı beyan almaları yararlı olacaktır. Kişisel verilerinin paylaşılmasını isteyen hastanın kişisel verilerinin kapalı zarf içinde Sağlık Müdürlüğüne verilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın muayenehanelere veri gönderimi için bilişim altyapısı oluşturma zorunluluğu getirmesine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. 6514 sayılı Yasa ile yaptırıma bağlanan husus da “…bildirim zorunluluğunu yerine getirmemek…” olduğuna göre, muayenehaneden veri gönderimi için entegrasyon yapılmamış olması sebebiyle herhangi bir yaptırım uygulanamaz. Bu yaklaşımla, muayenehanelere reçete veri seti gibi ek entegrasyon zorunlulukları da getirilemez.
Tüm bu açıklamalardan sonra veri göndermek istemeyen meslektaşlarımızdan, ilk uyarı yazısının resmi olarak tebliğiyle birlikte idari yargıda iptali için dava açılmasının uygun olacağı; bu işlem için Türk Dişhekimleri Birliği tarafından gerekli hukuksal desteğin de verilebileceğini meslektaşlarımızın ve kamuoyunun bilgisine sunarız.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ