BASIN AÇIKLAMASI
HÜKÜMET VE MEMUR-SEN’İN TOPLU “SATIŞ” SÖZLEŞMESİYLE
ÜCRETLERİMİZİN ERİMESİNİ KABUL ETMİYORUZ
EYLEMDEYİZ…
2013 yılında Hükümet ve yandaşı Memur-Sen’in imzaladığı 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin sonuçları kamu emekçileri aleyhine daha mürekkebi kurumadan ortaya çıkmaya başlamıştı. Hükümetle iki yıllığına toplu sözleşmeye imza atan Memur-Sen yüzdelik zam yerine 123 TL seyyanen zamla yetinip enflasyon farkından yararlanmayı toplu sözleşme maddesine eklemeyince ücretlerimizdeki erime gözle görülür, hissedilir olmaya başladı.
Haziran ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde yüzde 0,31 artarken Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre altı aylık enflasyon yüzde 5,7 olarak belirlendi. Ve böylece kamu emekçilerinin aldığı zam ilk altı ay için yüzde 3’ün altında kaldığı için 61 TL ile 235 TL arasındaki enflasyon farkının kamu emekçilerinin cebine girmesi engellenerek toplu “satış” sözleşmesinde milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin hakları bir kez daha gasp edilmiş oldu.
Başta sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olmak üzere milyonlarca kamu emekçisinin hak ve
özgürlüklerini toplu olarak gasp eden AKP-Memur Sen mutabakatı, kamu sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında yaşadığımız onlarca sorunu (fazla çalışma/angarya, ücretlerdeki adaletsizlik, ek ödemelerin emekliliğe yansımaması, iş güvencemizin gaspı, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yönelik şiddet vb.) görmezden geldi. Görmezden gelmeye de devam ediyor.
Günün yirmi dört saati gece ve gündüz demeden insanların sağlığı için mücadele eden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ücretleri ne yazık ki, hükümetin önerisinin bile altında bir zam’a imza atan Memur-Sen yüzünden erime tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır.
Aşağıdaki rakamlar duruma açıklık getirmektedir:
*Haziranda aylık artış yüzde 0.3
*Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 9.16
*Altı aylık tüketici enflasyonu yüzde 5.7
*Emekçilere ödenecek enflasyon farkı ise yüzde 0
Bu rakamlar sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ne kadar yoksullaştığını göstermektedir.
%3'e ya da %4'e indirgenmiş zam pazarlıkları, kamu emekçilerinin maaşlarının giderek erimesini engellemeye yetmemektedir. Fiyat artışlarının sürüp gitmesi (enflasyon) nedeniyle maaşlarımız erimekte ve enflasyonu dikkate almayan "toplu satışlar" kamu emekçilerini mağdur etmektedir. Maaş zammı dışında bordrolarımızda yer alan diğer göstergelerdeki değişiklikler de insanca yaşanacak ücret anlayışından oldukça uzaktadır. Yapılan çocuk yardımı artışı ile çocuklarımız için yoğun biçimde kullanmak durumunda kaldığımız gıda ve ihtiyaç maddesi fiyatlarındaki artışlar kesinlikle örtüşmemektedir. Açıklanan açlık ve yoksulluk sınırları ile kamu emekçilerinin maaşlarını kıyasladığımızda, ne yazık ki maaşlarımızın bu sınırların çok çok altında kaldığını görmekteyiz. Kamu emekçilerine bu düzeyde maaş dayatılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
O nedenle, Sağlık ve sosyal hizmet alanında örgütlü bulunan sendika, dernek ve odalar olarak ücretlerimizin iyileştirilmesi ve ek ödemelerimizin emekliliğe yansıtılması için bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelemizi büyüterek yolumuzda yürüyeceğiz.
Toplu sözleşme masasında "zat-ı şahaneleri" diyerek övgüler dizdiği bakanla yan yana oturup kamu emekçilerini karşılarına almakta tereddüt etmeyen Memur-Sen’in yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya çalışmasına izin vermeyeceğiz.
Sağlık ve sosyal hizmet alanındaki örgütlü gücümüzle 2014 toplu satış sözleşmesini yırtmak, 2015 bütçesinden hakkımız olan insanca yaşamaya yetecek ve emekliliğe yansıyacak ücreti almak için;
Bugün ülkenin dört bir yanında sağlık ve sosyal hizmet alanında örgütlü sendika, oda ve derneklerle birlikte kol kola omuz omuzayız.
Kayıplarımız giderilene kadar, insanca yaşamaya yetecek ücret ve emekliliğe yansıtılabilmesi için mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Türk Tabipleri Birliği
Türk Dişhekimleri Birliği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası
Türk Hemşireler Derneği
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği