Sağlık Bakanlığınca, Gezi Parkı olaylarında "hukuka aykırı olarak yetkisiz ve kontrolsüz revir adı altında sağlık hizmetleri verdikleri ve amaçları dışında faaliyet gösterdikleri" iddiasıyla Ankara Tabip Odası (ATO), Hatay Tabip Odası (HTO) yönetim kurulu ve diğer organlarının görevden alınması için dava açılmıştı.
ATO ve HTO’dan sonra suçları “yaralılara sağlık hizmeti sunmak ve yaralıları adli makamlara ihbar etmemek” olan iki hekim Dr. Sercan Yüksel ve Dr. Erenç Yasemin Dokudan hakkında dava açılmıştı.
Benzer bir davanın İstanbul Tabip Odası için açıldığını da biliyoruz.
Sağlık Bakanımız, sınırımızda gelişen olaylar sırasında IŞİD militanlarına sağlık hizmeti verildiği hatta Gaziantep’de yalnız bu kişilere bakan bir hastane olduğu iddaları üzerine “biz insanlara sağlık hizmeti sunarken kim olduğuna, ne olduğuna, amacına bakmayız. Mesleğimizin ve sorumluluğumuzun gereğini yerine getiririz.” açıklamasının henüz mürekkebi kurumadan ATO Yönetim Kurulu hakkındaki dava 30 Eylül 2014 Salı günü Ankara’da görülmeye başlanacaktır.
Ülke tarihinin gördüğü en büyük ve en önemli kitle hareketlerinden biri olan "Gezi Parkı" olaylarında sağlık çalışanları ayrım yapmaksızın ihtiyacı olan herkese yardım ellerini uzattılar.
Onca suya, gaza, copa, tehdide, baskıya rağmen.
Sağlık Bakanımız kurulan revirlerde sağlık hizmeti vermenin hukuki olmadığını, verenler hakkında "yasal sürecin başlatılacağını" açıklamıştı.
O günlerde yaptığımız açıklamada "Sağlık çalışanları ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir zaman diliminde ihtiyacı olan herkese ayrım yapmadan hizmet verdiler, vermeye devam edecekler" demiştik.
Yine "Bugün bu talimatları verenler başbakan da olsalar, bakan da olsalar, vali de olsalar, emniyet müdürü de olsalar - umarız ihtiyaçları olmaz - sağlık hizmetine ihtiyaç duyduklarında bugün coplayıp kelepçeledikleri insanlardan hiçbir ayrım gözetmeksizin gerekli hizmeti alacaklarından emin olabilirler" diye devam etmiştik.
İyi bilinmelidir ki -sağlık çalışanları tıpkı Sayın Bakan'ın tanımladığı gibi- baskı ve tehditlerle değil, bin yıllık etik değerler ve tıbbın evrensel kuralları ile hareket ettiler, gerektiğinde yine edeceklerdir.
Vicdanlara sığmayan bu dava hepimizindir.
Vicdanlara sığmayan bu davada tüm sağlık çalışanları yargılanacaktır.
Vicdanlara sığmayan bu davada Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Onur Kurulu'nun yanında olduğumuzu yüksek sesle ifade ediyoruz.
Umarız bu dava ile ülke tarihine utanç duyulacak bir sayfa daha ilave edilmez.
İstanbul Dişhekimleri Odası
Yönetim Kurulu